Orta Anadolu ve Kapadokya’nın ilk yerleşim yeri olarak bilinen ve 10 bin 400 yıllık geçmişiyle hayvan evcilleştirmeden tarım denemelerine kadar birçok ilke ev sahipliği yapan Aşıklı Höyük sanatla buluşuyor. Avrupa Birliği’nin finansörlüğünde 5 ülkeden 13 sanatçı Aşıklı Höyük kazısından esinlenerek farklı eserler üretecek.
- İdris Emen*
Aksaray ili, Gülağaç ilçesi sınırlarında, Hasan Dağı ile Melendiz Çayı arasında kurulan Aşıklı Höyük, 10 bin 400 yıllık geçmişiyle Orta Anadolu’nun en eski yerleşim yeri olarak biliniyor. Yaklaşık 1000 yıl boyunca varlığını sürdüren Aşıklı Höyük, Neolitik Dönem’de avcı-toplayıcı yaşam biçimini terk edip yerleşik düzene geçen bir topluluğun yaşam tarzındaki değişime ev sahipliği yapıyor. 1989’da Aşıklı Höyük’te başlayan arkeolojik kazı bölgede yaşamış insan topluluğunun yaşam tarzına ışık tutuyor.
İLK CERRAHİ MÜDAHALE
32 yıllık kazı sonucunda Orta Anadolu’da koyun ve keçi gibi hayvanların ilk evcilleştirildiği yerin Aşıklı Höyük olduğu, buğday gibi bitkilerle ilk tarım denemelerinin burada yapıldığı ortaya çıktı. Ayrıca kazının ilk yılında arkeologlar 25 yaşındaki bir kadına ait kafatası buldu. Kafatasında bulunan bir deliğin cerrahi müdahaleyle açıldığı, müdahale sonrasında delik çevresindeki hücrelerin kendisini yenilediği tespit edildi. Şu anda Aksaray Müzesi’nde sergilenen kafatasıyla ilgili bilgi veren Aşıklı Höyük Kazı Başkanı Prof. Dr. Mihriban Özbaşaran, “Bu müdahale bir kişiyi öldürmek için değil, iyileştirmek için yapılmış. Dolayısıyla Orta Anadolu’da görülen en eski cerrahi müdahalenin Aşıklı Höyük’te yapıldığı ortaya çıktı” diyor.
BACA SİSTEMİ BULUNDU
Sonraki yıllarda yürütülen kazılar sayesinde ise Aşıklı Höyük’e yerleşen topluluğun ilk başlarda toprağa gömülü dairesel konutlar inşa ettiği, daha sonraları tavandan giriş yapılan dörtgen yapılı konutlara geçtiği tespit edildi. Aşıklı Höyük’ün mimari açıdan da çok önemli bir yer olduğunu söyleyen Prof. Dr. Mihriban Özbaşaran, son çalışmalarında Aşıklı Höyük evlerinde, başka hiçbir yerde görmedikleri bir baca sistemine denk geldiklerini söylüyor.
5 ÜLKEDEN 13 SANATÇI
Aşıklı Höyük’ün hem uluslararası tanıtımını yapmak hem de yerel halkın bu mirası benimsemesini sağlamak için Aşıklı Höyük Dostları Derneği tarafından, ‘Sanat ve Arkeoloji ile Kültürlerarası Diyalog Projesi’ başlatıldı. Avrupa Birliği’nin finanse ettiği proje kapsamında Türkiye, İngiltere, İspanya, ABD ve Kolombiya’dan 13 sanatçı Aşıklı Höyük arkeolojik kazısından esinlenerek farklı türlerde sanat eserleri üretecek. Farklı dil, kültür ve geçmişe sahip insanların ortak bir dil oluşturmasından yola çıkarak üretilecek eserler ‘Kazının İzleri: Arkeolojiden Sanata, Sanattan Arkeolojiye’ adlı sergiyle İngiltere, İspanya ve İstanbul’da sergilenecek. Proje kapsamında ayrıca, Aşıklı Höyük çevresinde yaşayan halkla bazı çalışmalar yapılacak ve bölgeye yeni ekonomik gelir kazandırılacak.
REPLİKASI YAPILDI
Aşıklı Höyük kazı alanı girişinde ‘Deneysel Tarih Öncesi Aşıklı Köyü’ alanı bulunuyor. Bu alanda 10 bin yıl önce Aşıklı Höyük’te inşa edilen toprağa gömülü yuvarlak evler ile çatıdan giriş yapılan dörtgen evlerin replikaları yer alıyor. Ayrıca deneysel köyde, Aşıklı Höyük sakinlerinin yaşadığı zamanlarda yetişen ağaçlar ve bitkilerden örnekler ekilmiş. Aşıklı Höyük kazısından çıkan eserler ise Aksaray Müzesi’nde sergileniyor.
SIĞIRKUYRUĞU İLHAM VERDİ
Proje kapsamında Aşıklı Höyük kazı alanına gelen sanatçılar, üretecekleri eserlerle ilgili bilgi verdi. Aşıklı Höyük’te yetişen sığırkuyruğu bitkisinin çiçeğinden elde edeceği sarı boyayla bir eser üreteceğini aktaran İngiliz sanatçı Dillwyn Smith, “Beni asıl ilgilendiren şey Aşıklı Höyük’teki insanların bu doğayla nasıl iç içe yaşadıkları oldu. Bu bölgede yetişen ve Aşıklı Höyük insanlarının da kullandığı sığırkuyruğu bitkisinden çok güzel sarı boya elde ediliyor. Bu bitkiden elde edeceğim boya ile eserimi yapacağım. Bu bitkinin orijinal yeri Anadolu. Buradan dünyaya yayılmış bu bitkiyi her yerde bulabiliyorsunuz” dedi.
*Bu yazı, İdris Emen imzasıyla Hürriyet’te yayınlanmıştır.