2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nda tanımlanan izinsiz kazı ve kaçakçılık suçunu işleyenlerin sayısı son 3 yılda 1.755’ten 2.170’e çıktı. Olaylarda ele geçirilen eser ve obje sayısı da yaklaşık 260.000’den 445.593’e ulaştı. Bu artışı, sosyal medyada, platformlarda yayılan, “define arama” videolarındaki artıştan bağımsız düşünmek mümkün değil. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kaçakçılıkla Mücadele Daire Başkanı Zeynep Boz, Hürriyet gazetesinden Emre Eser’e, insanları suça teşvik eden, bazısı da doğrudan “define meraklıları”nı dolandırmayı amaçlayan bu videolarla nasıl mücadele etmeye çalıştıklarını anlattı.
İZLEYENLER MANİPÜLE EDİLİYOR
Bu videolardaki amaç, izleyen insanları manipüle etmek. Belirli hizmetler için onlardan yüklü ödemeler almak. Bir anlamda siz ‘onların hazinesi’ konumuna düşüyorsunuz. Bu süreçte çeşitli bahanelerle sizden sürekli para istiyorlar. Videolarla burada ‘gel gel’ yapılıyor.
DOLANDIRICILIK FAALİYETİ
Ayrıca kurgu olarak hazırlanmış videolarda bazı aletlerin başarılı sonuç verdiği izlenimi yaratılıyor. Ve videoyu izleyenlerin bu aletlerden sipariş vermesi hedefleniyor. Size ‘alan tarama’ gibi hizmetleri de satmaya çalışıyorlar. Bu iki konu olayın genelde dolandırıcılık kısmını oluşturuyor.
Dolandırıcılar “define” meraklılarını, usta işi videolarla nasıl kandırıyor, dolandırıyor. Organize dolandırıcıların son marifetlerini Hürriyet gazetesinden Emre Eser yazıyor.
10 TON ALTIN YALANI
Diğer kısımda ise insanlar bir şekilde defineciliğe, kaçak kazıya özendirildiği için tüm kültür varlıkları olası suçlarla karşı karşıya kalmış oluyor. Nitekim suç olmasına rağmen izinsiz kazılar yapılıyor. Kültür varlıkları kazmalarla kırılıyor, dinamitle patlatılıyor. Ölenler bile oluyor. Üstelik hikaye hep aynı. Suç olmasına rağmen kazı yapan herkes “O taşın altında 10 ton altın varmış” diyor. Ama hepsi eli boş dönüyor. Ve sonuçta büyük bir suç işlemiş oluyor. Kültür varlıklarımız da zarar görüyor.
TÜM KANALLAR MERCEK ALTINDA
Tüm bu suç teşkil eden videolar izleniyor. Artık sayısını bile hatırlamıyorum ama binin üzerinde kişi hakkında mahkemelere suç duyurusunda bulunduk Bakanlık olarak. Ayrıca bu videoların yayınlandığı platformlara da videoların kaldırılması için bildirimde bulunuyoruz. En büyük sorun suç teşkil eden bu videoların başka hesaplar tarafından yeniden yüklenmesi.
‘KÜLTÜR VARLIKLARININ ÜSTÜNDE RİSK OLUŞUYOR’
TÜRKİYE’den yurtdışına çıkarılan kültür varlıklarını geri getirmek için çok meşakkatli bir süreç yönetildiğini vurgulayan Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Kaçakçılıkla Mücadele Daire Başkanı Zeynep Boz, “Bu suç teşkil eden videoların dolandırıcılık boyutu olduğunu gibi kaçakçılığa kapı açan bir yönü de bulunuyor. Bu da tüm kültür varlıklarımızın üstünde ciddi bir tehlike oluşturuyor. İşin bu ayağında karşımızda çok organize bir yapı var. Bakanlığımız ve emniyet güçlerimiz onlara nefes aldırmamak adına takiplerini ve operasyonlarını sürdürüyor ama daha fazlasını yapmamız ve bu alandaki olumsuz her adıma müdahale etmemiz lazım” dedi.
KÖY KAHVEHANELERİNE GİDİLİP ANLATILIYOR
Bu yüzden her alanda eğitim çalışmalarına ağırlık verdiklerine değinen Zeynep Boz, “Köy kahvehanelerine kadar gidip konuşuyoruz. Çünkü bu organizasyonun başlangıcı yerel temaslara dayanıyor. Farkındalık eğitimleri veriyoruz. Bu işin en yoğun olduğu alanlarda okullarda durumu anlatıyoruz. Çünkü bu alanda mücadele edilmez ise bu durum normalleşiyor. Suç değilmiş gibi görülüyor. Ama tam tersi çok büyük bir şuç işleme ve suça ortak olma durumu var” ifadelerini kullandı.
Emre Eser’in Zeynep Boz’la röportajı ilk olarak Hürriyet gazetesi Ekonomi sayfalarında 16 Ekim 20223 tarihinde yayınlandı.